Ayıplı mallarda tüketicinin seçimlik haklarına değinmeden önce ayıplı malın kanunda nasıl tarif edildiğine açıklamak gerekmektedir. Ayıplı mal 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 8. Maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:

‘’Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir”.

4 tane ayıp çeşidi vardır. Bu ayıp türlerini örneklerle beraber açıklamak gerekirse;

Açık Ayıp: Satılan malda gözle görülebilen ayıplardır. Bacağı kırık satılan sandalye örnek gösterilebilir.

Gizli Ayıp: Satın alındığı anda görülemeyen malın kullanılması ve incelemesiyle ortaya çıkan ayıp türüdür. Örneğin satın alınan kablosuz kulaklıkta kulaklıklardan bir tanesinin ses vermemesi

Hukuki ayıp: Malda açık veya gizli ayıp bulunmamasına rağmen malın kullanılmasını kısmen veya tamamen sınırlandıran ayıplardır. Örneğin satılan malın hacizli bulunması örnek gösterilebilir.

Ekonomik Ayıp: Satılan malın ekonomik değerini düşüren ayıp türüdür. Örneğin satılan aracın boyalı çıkması.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. Maddesinde satın alınan ayıplı malda tüketiciye bazı seçimlik haklar tanınmıştır:

‘’Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine

getirmekle yükümlüdür.

Satıcı tüketicin talep ettiği seçimlik yetkilerden birini yerine getirmek zorundadır.

Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 11. Maddesine göre’’Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü yerine getirilmesi zorunludur”.

Tüketicinin seçimlik haklarını kullanabilmesi için maldaki ayıp nedeniyle satıcıya hangi seçimlik hakkını ve neden kullandığını bildirmelidir.

Yasada tüketicinin satıcıya yaptığıma bildirime ihbar bildirimi denilmektedir. Süreler açık veya gizli ayıp olmasına göre değişkenlik göstermektedir. Açık ayıplar bakımından, eski yasada yer alan otuz günlük süre kaldırılmıştır. Yasada açık hüküm olmadığından aynı yasanın 30. maddesi gereğince genel hükümlere müracaat edilerek (B.K. 198) T.B.K. 223/2. maddesi gereğince bu ayıbın hemen bildirimi zorunludur BK m.223 hükmüne göre, “uygun süre içinde” ayıp bildirim yapılması gerekir. Gizli ayıplar yönünden ise yasada açık hüküm olmadığından aynı yasanın 30. maddesi gereğince genel hükümlere müracaat edilerek (B.K. 198) T.B.K. 223/2. maddesi gereğince bu ayıbın hemen bildirimi zorunludur. Ayıp ihbarının hiçbir şekle tabi olmayıp şekle bağlı olmadığı ve şahitle de ispatı mümkün olduğu Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ve 15. Hukuk Dairesinin içtihatlarıyla kabul edilmiştir. (Yargıtay 15. H.D. 4/10/1993 gün ve 1993/2582 ve 3169 K) Ayıp ihbarının yapılış biçimi hiçbir geçerlilik şartına bağlanmamış olup sözlü olarak yapılması da mümkündür. Ayıp ihbarı hiçbir şekle bağlanmadığından dolayı ihbarın yapıldığı her türlü delille ispatlanabilir.Tüketicinin BK 198 uyarınca derhal satıcıya ihbar mükellefiyeti Türk Medeni Kanunu 2. Madde uyarınca dürüstlük kuralı gereğince göz önünde tutulacak bir süredir. Bu nedenle ayıp ortaya çıktığında tüketici fazla zaman geçirmeden bu ihbarı yapması yerinde olacaktır. Kaldı ki bu süre niteliği itibariyle bir hak düşürücü süredir. Uygun süre içinde satıcıya bildirim yapılmadığı taktirde seçimlik hakların kaybedilmesi söz konusu olabilir.

Ayıplı mallardan satıcının sorumluluğunun belirli bir süresi vardır. Ayıpla mallarda satıcının sorumluluk süresi Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 12. Maddesinde düzenlenmiştir:

‘’Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır.Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz.Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz”. Burda dikkat edilmesi gereken husus satıcı eğer hile ve ağır kusuruyla satılandaki ayıbı gizlemişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.

Satıcının maldaki ayıbı hilesiyle veya ağır kusuruyla sakladığı hallerde alıcının mmalı teslim aldıktan  2 yıl sonra  maldaki ayıbı öğrense bile ayıba ilişkin seçimlik haklarını kullanabilecektir.Örnekle açıklamak gerekirse; hasarsız diye tanıtılan aracın ağır hasarlı çıkması.

***Ayıplı mal davalarında hak kaybı yaşamamanız adına tüketici hukuku alanında uzman bir avukatla çalışılması gerekmektedir.***